Kış soğuk fakat ben onu seviyorum.
- Winter is cold, but I like it.
Dün hava korkunç derecede soğuktu.
- It was terribly cold yesterday.
Onlar gerçekten üşümüştü.
- They were really cold.
Çok üşümüş hissetmiyorum.
- I don't feel too cold.
Anne yataktadır. O nezle olmuş.
- Mother is in bed. She caught a cold.
Bebek nezlesinden kurtuldu.
- The baby has gotten rid of its cold.
Tom üşümekten hoşlanmıyor.
- Tom doesn't like to be cold.
Birçok öğrenci soğuk algınlığından dolayı okula gelmedi.
- Several students were absent from school because of colds.
O, soğuk algınlığına kolayca yakalanır.
- She catches colds easily.
Hava daha da soğumuş gibi görünüyor.
- It seems to have gotten colder.
Tom üşümediğini söyledi.
- Tom said he wasn't cold.
Tom üşümediğini söyledi.
- Tom said he didn't feel cold.